20 Ağustos 2018 Pazartesi

Beklentisizlik Teorisi

u teori, aslinsan felsefesinin terim savı olan asldönüşümün ileri evresinde gelişen öncü ilkesidir. Bu teorinin bir tek amacı var: kişinin bütünüyle kendisine ait olduğu gerçeğini anlamak istemesidir. Herkeste varolan 'benlik' en sade haliyle anlaşılması gereken hayati bir öz. Hayati öz, olması lüzum gözettiği arınmışlıkla buluşa el verdiğinde, kişide gelişecek olan değişimler; kendi yazgısının farkına varması, içinde bulunduğu değerin sahibi olduğu, kendisini en güzel biçimde iyi sevmesidir. Beklentisizlik teorisinin beklentileri yok etmesinin asıl sebebi, beklentilerin büyük bir yanılsama olduğu gerçeğini görmesidir. "Beklenti, tıpkı,  kiri kirle yıkayıp temizin doğmasını umut etmektir."
Böylesine hazin bir çaresizliğin nedeni de, içinde bulunan kuralların  ötesine gidilecek dende zihnin kendisine ait özgür düşünüp fikir üretemediğinden ya da olan fikirleri geliştirip şekillendiremediğinden.
Buna engel olan etken, sorgulamamak. Çünkü zihin, sorgulama yeteneğini öldürmediği ölçüde zinde kalır. Zinde bir zihin ise güncel atraksiyonlarla kendisini yitirmez. Sorgular. Sorgular üzerine analiz ettiklerini analitik bir düşünceyle basamakları bir bir çıkar ve  birleştireceği parçalarla oluşturacağı fasıldan ya yeni bir fikir çıkartır ya da varolan fikirleri uygun bir şekilde biçimlendirir. İşte bu dende işlenen bir zihin, kendisine ait olandır.
                                     -Gürsel Özkır

15 Mart 2018 Perşembe

Aslinsan


Düşünce 

Düşünce, çekiçle yapılan bir yorumdur; bağımsız bir fikirdir. Bir sistem yaratmaz! Aksine, bir put yıkıcıdır. Hazır kalıplara sığmadığı ve sığmak istemediği gibi, ezbere tabulara bir şekil kazandırmaz. Her zihnin kendi özünde, has benliğiyle kendi bacakları üzerinde dans ederek dans eden yıldızlar doğurduğu bir sanattır, ayrıca. Yalnızlığı ya da bir uçurumu veya karanlık ve puslu bir yaşamı, bir kabulleniştir. Ve bunlara karşın gözlerden eksik olmayan bir yazgıyla bir direniştir.
                                                                                                          -Gürsel Özkır

Düşünce?


Düşünceyi bir delilik, bir çıldırış, kayıp bir güç olarak nitelendirirler; şuan için anlaşılmaya müsait karşılanmaz; o, yalnızca, kendi geleceğinden gelen bir yazgıdır. Düşünce, evrensel terzi titizliğinde düşünmenin en karanlık, en derin ve en yalnız kuytusunda bütün tümel oluşumların bir bir seyre durduğu erdemlerin, mutlulukların; iyi ve kötünün; doğru ve yanlışın yakın bir vakitte mutlaka basit karşılanacağının özünde bir öngörüyle yol alır. Sırf bu sebepten bile olsa, bütün zincirlerin düşmanıdır. Eğer, düşünce olacaksa bir zincirin bir halkası, kopan halkası olur, o. Zihinlere giydirilmiş idealar ve empoze edilmiş sükseler, düşüncenin yetisinde miadını dolduruyor.
                                                               -Gürsel Özkır

Yalnızlık Teoremi

"Bu belirsiz bir bilinmezlik değil, uçtan uca şifrelenmiş bir şey de değil, aksine, ardına kadar önü açık ve kapısı olmayan bir şey ya ...