13 Mart 2015 Cuma

UYANIŞ&YAKARIŞ

Yıllardır, hatta doğmadan önce beni vadinin kör kuyusunda gözleri kapalıhapsetmeye, kendilerine mahkumdiretmeye ısrar ettiler bahar görmemiş vicdan çölleri. Çok uğraştılar beni benden edip, kendilerine uşak kılmaya... Ancak adımın özgürlük, soyadımın eşitlikolduğunu bilemiyorlardı... Yıllardır eşitlik ve özgürlük gözlerimin kapaklarını haksızlık kayalarının ağırlığına ve eşitsiz işkence yüküne terk ettiler. Bilemezler ki, terkedilen özgürlüğün ölebilemeyeceğinive öldü zannedilen eşitliğin ise bir gün mutlaka dirilebileceğini...
Ben dirildim!
Ben uyandım!
Bu haykırışlarım haktan yana, haksızlığa karşı adaletimin sesidir; ve adaletim, vicdan baharından ırak kalamaması asaletinde aslolandır.
Ve işte şimdi...
Bütün haksızlığa yakarıyorum güçlü sesimin nidasıyla; ve bu ses asla gerilemeyecektir. Zalimlerin bitti dedikleri eşitlik özgürlüğü ve/veya özgürlük eşitliği; içimdeki özgürlük-eşitlik anlayışı bitti demeden katiyen bitebilemez. Aksine her şey yeni başlıyor; bütün faşistlerin zulmüne karşı  özgürlüğün eşitliği ve/veya eşitliğin özgürlüğü,hepsinin bedelini bir bir ayrı ödetmeye içten kararlı vaadinde. Asıl her şey yeni yeni başlıyor...
Olacak akıbetin bedelini her şey ile ödeyebilecek ve ödetebilecek kadar çılgın, içimdeki eşitlik- özgürlük anlayışı.        
Öyle ki; bir toplumda eşitlik özgür olamıyorsa ve/veya özgürlük eşit olamıyor ise, o toplumda adalet söz konusu kesinlikle olabilemez.
Adaletsizliğin olduğu toplumda adaletimin sesi vicdanım asla susabilemez.
Gürsel Özkir

Hiç yorum yok:

Yalnızlık Teoremi

"Bu belirsiz bir bilinmezlik değil, uçtan uca şifrelenmiş bir şey de değil, aksine, ardına kadar önü açık ve kapısı olmayan bir şey ya ...